Cumhuriyetimizin ilk yüzyılını geride bıraktık. . O nedenle yeni bir entelektüel atılım, siyasal bir örgütlülük ve toplumsal bir sahiplenmeyle Cumhuriyet devrimci içeriğine kavuşturulmalıdır. Müstesna bir örnek olarak oluşturulmuş, tasarımlanmış olan bu büyük devrim insanlığın mirasından geniş ölçüde yararlansa da kendi özgün ve ulusal bileşimi gerçekleştirmiştir. Sol ve cumhuriyet arasına konulan mesafe üretilmiş bir mesafedir ve halk katında bir karşılığı bulunmamaktadır. Bu kopuş kurumsal ve bireysel düzlemde Osmanlı İmparatorluğu’nun devamı sayılabilecek kimi içerimleri olsa da devrimin lideri, düşünsel ve eylem biçimi açısından yeni bir topoğrafik düzleme geçişi sağlamıştır. İlk yüzyılda Cumhuriyet, onun öncesinde imparatorluğu kurtarma çabası ve sonrasında Ulusal Kurtuluş Mücadelesi ve nihayetinde Devrim; mevcut düşünsel, askeri, idari, tarihsel, ekonomik ve toplumsal düzeyde bir kopuştur. Özellikle de fikir düzleminde yepyeni bir imkanı topluma sunmuştur.
O nedenle yeni bir entelektüel atılım, siyasal bir örgütlülük ve toplumsal bir sahiplenmeyle Cumhuriyet devrimci içeriğine kavuşturulmalıdır. Sol ve cumhuriyet arasına konulan mesafe üretilmiş bir mesafedir ve halk katında bir karşılığı bulunmamaktadır. . Özellikle de fikir düzleminde yepyeni bir imkanı topluma sunmuştur. Müstesna bir örnek olarak oluşturulmuş, tasarımlanmış olan bu büyük devrim insanlığın mirasından geniş ölçüde yararlansa da kendi özgün ve ulusal bileşimi gerçekleştirmiştir. Cumhuriyetimizin ilk yüzyılını geride bıraktık. İlk yüzyılda Cumhuriyet, onun öncesinde imparatorluğu kurtarma çabası ve sonrasında Ulusal Kurtuluş Mücadelesi ve nihayetinde Devrim; mevcut düşünsel, askeri, idari, tarihsel, ekonomik ve toplumsal düzeyde bir kopuştur. Bu kopuş kurumsal ve bireysel düzlemde Osmanlı İmparatorluğu’nun devamı sayılabilecek kimi içerimleri olsa da devrimin lideri, düşünsel ve eylem biçimi açısından yeni bir topoğrafik düzleme geçişi sağlamıştır.