Türkiye’de yaşadığımız her gün bir önceki güne rahmet okutuyor artık. Ancak yenilenme ve değişim büyüleyici olduğu kadar riskli ve tehlikelide bir söylemdir. . Sadece bugün ve dün olarak değerlendirmiyorum bunu; bu yıl, önceki yıl, ondan önceki yıl, 10 yıl önce, 20 yıl önce, 40 yıl önce de aynıydı durum ve en ufak bir değişim yok, olmuyor. Her dönemde ekonomik krizler, zamlar, ötekileştirmeler, dış güçler, iç güçler, derin devlet, Batının oyunları, terörizm, eğitim sistemindeki sorunlar, sağlık sistemindeki çöküş, devletin arazilerinin satılması, rant çevreleri, ona buna peşkeş çekilmesi, fakirin daha fakir zenginin daha zengin olması, kültür sanat dünyamızın sıradanlığı, seçimler, siyasi krizler, mülteciler (bu sorun yeni eklendi) …Liste uzadıkça uzuyor ama bunlar hiçbir dönem değişmedi. Değişen sadece umutlar, isimler, olayların rengi ama özü hep aynı. 20 yıldır AKP iktidarına oy veren ve bir alışkanlık edinmiş bir kitle için değişim ve yenilenme risklidir, tehlikelidir, düzen bozucudur. Muhalefetin, hitap ettiği kitle yenilikler ve değişim isteyebilir. Bugün dünden daha kötü, dün bugünden daha iyi… Neresinden bakarsanız bakın bu durum hep aynı.
Sadece bugün ve dün olarak değerlendirmiyorum bunu; bu yıl, önceki yıl, ondan önceki yıl, 10 yıl önce, 20 yıl önce, 40 yıl önce de aynıydı durum ve en ufak bir değişim yok, olmuyor. . Değişen sadece umutlar, isimler, olayların rengi ama özü hep aynı. 20 yıldır AKP iktidarına oy veren ve bir alışkanlık edinmiş bir kitle için değişim ve yenilenme risklidir, tehlikelidir, düzen bozucudur. Muhalefetin, hitap ettiği kitle yenilikler ve değişim isteyebilir. Ancak yenilenme ve değişim büyüleyici olduğu kadar riskli ve tehlikelide bir söylemdir. Bugün dünden daha kötü, dün bugünden daha iyi… Neresinden bakarsanız bakın bu durum hep aynı. Türkiye’de yaşadığımız her gün bir önceki güne rahmet okutuyor artık. Her dönemde ekonomik krizler, zamlar, ötekileştirmeler, dış güçler, iç güçler, derin devlet, Batının oyunları, terörizm, eğitim sistemindeki sorunlar, sağlık sistemindeki çöküş, devletin arazilerinin satılması, rant çevreleri, ona buna peşkeş çekilmesi, fakirin daha fakir zenginin daha zengin olması, kültür sanat dünyamızın sıradanlığı, seçimler, siyasi krizler, mülteciler (bu sorun yeni eklendi) …Liste uzadıkça uzuyor ama bunlar hiçbir dönem değişmedi.